29 Haziran 2014 Pazar

sütlenmiş hurma

      cumartesi;
   hangi kanal bilmiyorum,
   refika yemek yaptı,tatlı aklımda kaldı:)

çok da kolay ve değişik:)
artık hayatımdan yapay şekeri çıkardım:)
bitter çikolata ve 
maraş usulü sade dondurma haricinde 
uzun zamandır tatlı yemiyorum:)


hurma 16 adet (evde var)
süt 2 bardak veya 400gr (evde var)
dedim ki kendime;
ne duruyorsun,sen de yapsana,sen de yapsana!
bi yerlerden hatırlıyorum ben bu melodiyi:)


hurmaların çekirdekleri ayıklanır,
o tepesindeki bi nokta da:)
aşağı yukarı 40C ısıtılmış süt üzerine boca edilir,


refika kabın kapağını kapatıp,
altına ısıyı korumak için bir nihale koydu,
mutfak havlusuyla sardı,
ben de kurallara uydum:)


üretildiğinden bu yana 
martini görmemiş kadehleri de 
sunuma uygun gördüm:)


aşağı yukarı yarım saat yada fazlası 
bekledikten sonra 
rondoda püre kıvamına gelene kadar çırptım.


sıcak muhallebi kıvamına geldi,
kadehlere eşit ölçüde paylaştırdım,
doğru buzdolabına,marş!


off ya!
refika üstüne taze nane yaprakları koymuştu,
işte evde o yok:(
ben de bahçemin çiçekleriyle 
etrafına süs yaptım:) 


çok tatlı oldu,
süt ve hurma bi araya gelince 
yutarken damağını yakacak kadar 
tatlı oluyormuş,
evde hindistan cevizi de kalmamış iyimi?
(üstelik adriana lima'nın güzellik sırrı)
uzun zamandır tatlı yapmıyorum! 
bu nedenle bazı malzemelerin 
yokluğunu bile farketmemişim.
:(


yüreğinizde sevgi ısısı yüksek olsun:)
haftamız çok tatlı olsun:)
çok çok sevgiler
:)


27 Haziran 2014 Cuma

ağacından topladım yedim sanki:)


                                              kraliçenin kirazı(tıkla lütfen)


bu yazım hayırlı bir işe vesile olur inşallah:))
bloger arkadaşımız sertaç yani serhira 
(tıkla lütfen)
eşinin memleketi afyon'da yediği kirazı, ballandıra ballandıra anlatınca ehh! 
biz de kiraz sever bir aile olduğumuz için 
peşine düştüm,
valla sonra niye söylemedin falan demeyin;
 çünkü bu güzel meyvenin bir ömrü var kaçırmayın bak!
bana afyon'dan 3 koli geliyor! 
doğal tarımla yetiştirildiğini de 
ayrıca belirteyim.


Süreyya YILDIZ cep tel 0.506.705.55.28 telefon numarası
Pişman olmazsınız.

çok sevgiler

mutluhaftasonu hayırlı cumalar ve ramazan



bu sabah 11.08'de yeni ay doğuyor,
yeni başlangıçlara şans doğuyor:)


astrolojik etkileri ciddiye alanlara önerim;
kalpten dileklerinizi bulun,
dua edin,namaz kılın,meditasyon yapın:)


etrafınıza güzel kokular ve görüntüler koyun, keyiflenin:)


dilemek,iyilikleri istemek,
ibadet etmek için yeni ay ve 
mübarek ramazan bize geliyor:)


bize de kalbimizi;
iyiliğe güzelliğe açmak kalıyor:)


huzuru kendimizde aramayı 
bir kez daha denemek ve bulmak,


ve ranta kurban olmamayı öğrenmek.


içimizi, 
yalnız ve yalnız kendimize bakarak 
bulur,onarır ve yenileriz.


Ramazan ve Dua Dinamiği
Kur’an-ı Kerim’de Ramazan ayı ve orucunun anlatıldığı yerde dikkatmizi çeken husulardan birisi de Ramazan’la ilgili ayetlerin nihayetinde duanın anlatılmasıdır. 
Burada Allah Teâlâ mü’minlere Ramazan ve orucu bildirdikten sonra şöyle seslenir:
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ
فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
“Kullarım Ben’i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da dâvetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selâmete ersinler.” (Bakara Suresi, 2/185)

dua ve ibadetlerimiz kabul olsun,
iyi dileklerimiz kabul olsun,
hayırlı ramazanlar.
çok sevgiler

26 Haziran 2014 Perşembe

akşam yemeği



abartmıyorum hemde hiç;
başının etini yedim eşimin 
bahçeye masa yapalım,biz yapalım diye:)


o'da benim kadar istiyor biliyorum,
ancak orada geçirdiğimiz zaman öyle kısıtlı ki:(
ne yapacağımızı şaşırıyoruz gerçekten!


anlayacağınız üzere 
hüseyin amca (tıkla lütfen) bize çok iyi geldi:))


ve artık kutlama zamanı geldi:)
yemeğe hazırlanmaya başladık 
aşçı da biz müşteri de:))


çakır efendi için durum başka tabi:))))


kuruldu masaya,arada da kuşlarda gözü:)


bahçe masamızdaki ilk yemeğimiz:)
elbette geçtiğimiz cumartesi akşamıydı,
ancak paylaşmak istedim:)))


işte böyle:))
çok sevgiler






25 Haziran 2014 Çarşamba

şaşkın tavuk


özel diyet yemekleri:))


eşimle alıştık daha küçük porsiyonlara:)


daha da önemlisi yemeğimizi baharatlarla lezzetlendirmeyi öğrendik:))


kemik ve derisinden arınmış tavuk kalçayı 
derin dondurucudan çıkardıktan sonra 
çok da yumuşamadan kuşbaşı doğrayıp 
kısık ateşte kapalı tencerede 
kendi suyunu salarak pişmesini sağladım,
tuz dahi kullanmadan!
ocağın altını kapatıp kekik ve pul biber serptim.
:)


1 limonun suyu
1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı
1 çay kaşığı taneli hardal
kasede çırptım:)
küçük küp kesilmiş avakadoyu ekledim.


marul yaprağının içine önce bir miktar sos,
sonra kendi suyunda pişmiş tavukları koyup dürüm yaptım,
daha önce hiç yemediğim vede görmediğim, tamamen kendi uydurmam olduğu için 
acele tarafından tadına baktım.
zira eş gelmek üzere:)


çok memnun kaldığım için 
hemen eşe göre bi donatım yaptım:))


o'da çok beğendi,ama  tuz ekledi:))


diyet yapmak bizim damağımızı geliştirdi,
farklı lezzetleri de kabul etmemizi sağladı bence:)


istediğimiz kiloya gelince de 
yiyebileceğimizi düşündüğümüz bir lezzet yakaladık:))


elbette o zaman ince lavaş ekmeğine sararız diye hayal ettik:))
gerekli de zira sos  biraz akabiliyor:(


bu düşük kalorili lezzeti tatmak için 
rejime gerek yok,
denemenizi tavsiye ediyorum:))


ağaçlara isim veren ben 
icat ettiğim yemeği isimsiz bırakır mıyım?
elbette hayır,
'tane hardallı şaşkın tavuk'
:))
yediniz afiyet olsun:)





24 Haziran 2014 Salı

ham hayalim:)


evimizin eteğindeki bahçenin bu köşesi, 
ilk günden bu yana bizim için kıymetli:)
birkaç taşı üstüste koyup,
sabah kahvesi mekanı yaptık kendimize:))
aramızda 'o ağacın altı'diye nam salmış bu yere
 sonunda el emeği göz nurumuzu da katarak gönlümüze göre bişeyler yapmaya çalıştık.


bizim köyümüzün komşusu 'pırnar köy'de 
ağaç ustası 'hüseyin amca'ya 
isteklerimizi anlattık:)


ertesi hafta gittik,aaa hüseyin amca yapmamış:(
bende surat düştü,ne kadar hevesle bekliyordum, 
uzun zamadır hayalini kuruyordum:(


sonraki hafta gidemedik saros'uma:(
bi sonraki hafta ham haliyle geldi 
benim cicilerim:)))))


istediğimiz ölçüde çakılmış mobilyalarımız  budağıyla talaşıyla geldi verandamıza:)
gözümüzün önünde çarşaf gibi denize bakarak zımparanın yaydığı ahşap tozuna bulandık:)
ellerimiz acıdı,gözlerimiz yandı:)


ardından boyama işleri başladı,
bi kat bekle kurusun,bi kat daha!
diğer kat bi daha ki gelişe!


sonuca yavaş yavaş ulaşıyoruz galiba?


ve bir kütükten kestirttiğimiz halkalarla da 
'o ağacın altı'nın adım yolunu yaptık:)


bir de yağmur yağmasın mı?
görüntü daha da bi güzel olmasın mı?


işin özü;
ağaç halkasına ham haliyle kütük ayak taktırarak sehpa,
iki adet kütükten tabure,
2 adet de hüseyin amcanın üretimi tabure.


(bakla hikayesinden hatırlayabilirsiniz:) 
ve eşini 'o ağacın altı' açılışına davet ettik:)
bi güzel keyif aldık beraber:)


hüseyin amca'yı bulmuşken 
başka ciciler de yaptık tabi:))
onları da sonra anlatayım:))
gerçi biraz ipucu var fotoğraflarda:)


çokkkkk sevgiler:)
mutlu bir salı olsun,
umarım:))